Ailelerin çocuk egitimi konusunda bilgili olmalari çocuklarin zihinsel, fiziksel ve psikolojik gelisimleri için son derece önemlidir. Bununla birlikte bu çalismanin amaci; çocuk egitimi konusunda ailelere rehberlik etme niteligi tasiyan, Dogan Cüceloglu tarafindan yazilmis Gelistiren Anne-Baba kitabini içeriksel olarak incelemektir. Bu amaçla, söz konusu kitap, içeriksel açidan bir kitap inceleme çalismasi örnegi olarak incelenmis ve nitel arastirma yöntemlerinden olan doküman inceleme yöntemi kullanilmistir. Inceleme sonucunda elde edilenler, bulgular bölümünde verilmis, sonuçlar bölümünde ise degerlendirilmistir.

Günümüzde okuma gelecege yön veren en önemli araçtir. Okuma ile dil, zihinsel ve sosyal beceriler gelistirilmekte, bilgiye ulasma, kullanma ve yeni bilgiler üretme daha kolay olmaktadir. Bu nedenle okuma etkinliklerine agirlik verilmekte, bunlarin bilimsel yöntemlere uygun yürütülmesi için çalisilmaktadir. Yapilandirici yaklasima göre yeni bilgi ögrenilmeden önce, ögrencilerin ön bilgilerinin harekete geçirilmesi gerekmektedir. Çünkü yeni bilgiler, ön bilgilerin isiginda incelenmekte, anlasilmakta ve zihinde yapilandirilmaktadir. Bu sürecin saglikli yürütülmesi için zihinsel hazirlik yapilmaktadir. Zihinsel hazirlik ögrencinin ön bilgilerini harekete geçirerek yeni konuya hazir olmasini saglamaktadir. Bu amaçla okuma öncesi çesitli sorular sorulmakta, metni gözden geçirme, içerigini tahmin etme gibi çalismalar yapilmaktadir. Zihinsel hazirlik okuyucunun dikkatini artirmakta, amaca yöneltmekte, okuma sürecini kontrol altina almasini saglamaktadir. Okuma sürecinin bilinçli, planli ve kontrollü sürdürülmesini saglamaktadir. Bu nedenle okuma öncesi zihinsel hazirlik üzerinde önemle durulmaktadir. Bunun için ön bilgileri harekete geçirme, okuma amacini belirleme, metni gözden geçirme, tahmin etme, anahtar kelimelerle çalisma, okuma yöntem ve tekniklerini belirleme islemleri yapilmaktadir. Bu islemlerle ögrencilerin okuma, anlama ve aktif ögrenme becerileri gelistirilmeye çalisilmaktadir.

Arastirmada, 5E ögrenme modeli kullaniminin ögrencilerin ögrenme ürünlerine etkisini belirlemek amaciyla meta analiz çalismasi yapilmistir. 2007–2016 yillari arasinda yapilmis arastirma problemine uygun, meta analiz çalismasina dahil edilebilecek istatistiksel verilere sahip doktora ve yüksek lisans tezleri Türkçe ve Ingilizce anahtar kelimeler kullanilarak literatür taramasi yapilmistir. Tarama sonucunda, 5E ögrenme modeli kullaniminin ögrencilerin ögrenme ürünlerine etkisine iliskin toplam 99 lisansüstü tez meta analize dahil edilmis ve toplamda 186 etki büyüklügü degeri elde edilmistir. Arastirma sonucunda derslerde 5E ögrenme modeli kullaniminin ögrencilerde ögrenme ürünlerine etkisinin pozitif yönde oldugu tespit edilmis ve tespit edilen etki büyüklügü degeri, rastgele etkiler modeline göre 0.852 ile 1.073 güven araliginda 0.961 (% 95 CI, SE = .056) olarak bulunmustur. Bu deger, Thalheimer ve Cook (2002) tarafindan belirtilen etki büyüklügü siniflandirmasina göre genis düzeyde bir etki büyüklügüdür. Arastirmada elde edilen 186 etki büyüklügü degerinin 173’ü pozitif, 13’ü negatif’tir. Arastirmada ögrencilerin ögrenme ürünlerine, arastirmanin tez türüne, arastirmanin yapildigi ders alanina ve arastirmaya katilan ögrencilerin ögrenim düzeylerine göre moderatör analizler yapilmistir. Yapilan analizler sonucunda, en yüksek etki büyüklügü degerinin ögrenilen bilgilerin akilda kaliciliginda (ES = 1.274), doktora çalismalarinda (ES = .973), sosyal bilimler dersleri alaninda (ES = 1.489) ve ilkokul ögrencilerinde (ES = 1.335) oldugu tespit edilmistir.

Bu çalismanin amaci lise ögrencilerinin matematik dersine iliskin ön bilgileri ile derse iliskin tutumlarinin matematik basarisi üzerindeki dogrudan ve dolayli iliskilerin belirlenmesidir. Çalisma Antalya il merkezinde toplam 254 ögrenci ile gerçeklestirilmistir. Çalismada varsayimlarin incelenmesinin ardindan gözlenen degiskenler arasindaki dogrudan ve dolayli iliskileri belirlemek amaciyla lisrel programinda path analizi gerçeklestirilmistir. Analiz sonucunda öncelikle kurulan ölçme modelinin model veri uyumuna sahip oldugu belirlenmis ve ardindan degiskenler arasindaki iliskileri belirlemek amaciyla üç farkli model kurulmustur. Modellerde elde edilen standartlastirilmis faktör yük degerleri (ß) incelendiginde derse iliskin ön bilgilerin matematik basarisi üzerinde anlamli bir etkisinin (ß=.64, t>1,96) olmasinin yaninda tutum degiskeni üzerinden olusan dolayli etkinin de anlamli oldugu (ß=43, , t>1,96) belirlenmistir. Kurulan üçüncü modelde ß katsayisinin degeri azalmis olmasina ragmen istatistiksel olarak anlamli olmasi tutum degiskeninin derse iliskin ön bilgiler ile matematik basarisi arasinda kismi aracilik etkisine sahip oldugunu göstermektedir. Çalisma sonucunda derse iliskin ön bilgilerin dönem basinda ders vermekle görevli ögretmenler tarafindan belirlenerek varsa eksik ögrenmelerin giderilmesi asamasinda tamamlayici faaliyetlerde bulunmalari önerilmistir.

Okuma yasam boyu devam eden, insanin kisisel gelisiminde önemli bir yere sahip olan bir etkinliktir. Kisinin düsünce yapisini gelistirir; sözcük dagarcigini, bilgi ve birikimini arttirir. Okuma aliskanligi yasam boyu sürekli ve düzenli okuma etkinligidir. Okuma aliskanligi küçük yaslarda kazandirilmalidir. Bu aliskanligin kazanilmasinda aile ve çevrenin yani sira ögretmenler önemli rol almaktadir. Ögretmenin okuma aliskanligi ögrenciye de yansiyacaktir. Bu arastirma Bartin Üniversitesi Egitim Fakültesi Sinif Ögretmenligi Egitimi Anabilim Dali ögrencilerinin kitap okuma aliskanligina yönelik tutumlarini incelemek amaciyla yapilmistir. Arastirmada ögretmen adaylarinin kitap okumaya yönelik tutumlari belirlenmis ve demografik özelliklerine göre incelenmistir. Arastirmada ögretmen adaylarinin kitap okuma aliskanligina yönelik tutumlarini belirlemek amaciyla, güvenirlik katsayisi 0.88 olarak belirlenen ve Gömleksiz (2004) tarafindan gelistirilen “Kitap Okuma Aliskanligina Iliskin Tutum Ölçegi” kullanilmistir. Uygulanan ölçek yorumlanarak tablolar halinde sunulmustur.

Bu arastirmanin amaci, Arap dili egitimi lisansüstü ögrencilerinin Standart Arapça ve Arapça diyalektlere iliskin sahip olduklari algilari metaforlar yardimiyla belirlemektir. Arastirmanin çalisma grubunu 27 yüksek lisans ve doktora ögrencisi olusturmustur. Arastirmada veri toplamak amaciyla “metafor formu” hazirlanmistir. Metafor formunda katilimcilardan “Standart Arapça … gibidir; çünkü…” ve Arapça diyalektler … gibidir; çünkü …” cümlelerini tamamlamalari istenmistir. Arastirmada, nitel arastirma yaklasimlarindan fenomoloji deseni kullanilmistir. Verilerin analizinde ise, içerik analizi teknigi kullanilmistir. Verilerin degerlendirilmesiyle, katilimcilarin standart Arapça için toplam 27 metafor ürettikleri görülmüstür. Bu metaforlar 4 farkli kategoride toplanmistir. Arapça diyalektler için de toplam 27 metafor üretilmistir. Bu metaforlar 3 farkli kategoride toplanmistir.